|
Dabbet, Dabbetülarz, Dabbetü'l Arz, Dabbet'ül Arz, Dabbetül Arz, Dâbbetü'l Arz, Dâbbetü'l-Arz, Daabbat al Ard دابت ال ارض İslam eskatolojisinde yer alan bir terim. Kısaltılmışı Dabbe, Dabbet, Dâbbet, Daabbat Arapça: دابة ال ارض
Dabbe'tül Arz, İslam dininin kutsal kitabı Kur'an'nın 27. Neml suresi'nin 82. ayetinde geçen ve 1300 yıldan fazladır İslam alimlerinin ne olduğu hakkında ortak bir zeminde buluşamadıkları bir varlıktır.
Kıyamete çok yakın çıkacağına inanılan bu varlık, topraktan çıkacak, insanları aynı anda etkileyecek, konuşacak ve şimdiye kadar yeryüzünde eşi benzeri görülmemiş bir şiddet uygulayacak.
İslam tarihinde Dabbe'tül Arz hakkında çok tartışmalar yaşanmış ve hiçbir zaman kesin bir hükme varılamamıştır. Fakat inanılan gerçek, kıyamete yakın bütün dünyayı saracak dehşetengiz bir varlığın yani Dabbe’tül Arz'ın mutlaka çıkacağıdır.
Modern bazı yorumcuların dabbenin tank,tripod vb. gibi çeşitli askeri araçlar olabileceğini öne sürmüştür.
27. Neml suresi'nin 82. ayeti'i (5 farklı kişiden mealiyle..)
82. (Kıyametin kopacağına dair) o söz başlarına gelince onlar için yerden kendilerine bir dâbbe (canlı bir yaratık) çıkarırız. O, onlara insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyler.
-------------
82. O söz tepelerine indiğinde, yeryüzünden onlar için bir dâbbe/debelenir gibi yürüyen bir canlı çıkarırız da o onlara, insanların bizim ayetlerimize gereğince inanmadıklarını söyler.
-------------
82. Söylenen söz başlarına geleceği zaman, onlar için yerden bir dabbe çıkarırız, insanların ayetlerimize kesin bir inanmadıklarını kendilerine söyler.
------------
82. Kıyamet hakkındaki sözün gerçekleşme zamanı yaklaşınca onlara yerden bir dabbe (canlı) çıkarırız.O da insanların bizim ayetlerimize, (özellikle kıyamete dair ayetlerimize) inanmadıklarını söyler.
----------
82. Ve [o kalben sağır ve kör olanlara gelince: Haktan yana kendilerine söylenen] söz bütün açıklığıyla gerçekleştiği zaman, (73) onların karşısına yerden, kendilerine insanlığın mesajlarımıza gerçek bir imanla inanmadığını söyleyen bir yaratık çıkaracağız. (74)
---(73) Lafzen, "onların başlarına geldiği gün". Yani, bütün beklentilerinin tersine, gerçek bütün açıklığıyla ortaya çıkıp da onları allak bullak ettiğinde; Son Saat'in, Kıyamet Günü'nün, Allah'ın nihaî yargısının, ve sonuç olarak, inkarcıların "eskilerin/öncekilerin masalları" olarak gördükleri ne varsa hepsinin vukuuna işaret eden bir ifade (karş. yukarıda 67-68. ayetler). İzâ veka‘a'l-kavlu ‘aleyhim ifadesinden, "ahiret azabının onların başlarına geleceği", yani tevbe ve pişmanlık için vaktin artık geç olacağı Son Saat'in vukuu da anlaşılabilir.
---(74) "Yerden çıkarılan yaratık" ifadesi, öyle anlaşılıyor ki, insanın hayata "dünyevî" bakışını, başka bir deyişle, Kıyamet Günü'nden önceki zamanların insanı ruhen yoksullaştıran maddeci karakterini dile getiren temsîlî bir ifadedir. Bu "yaratık", insana mecaz yoluyla, özellikle maddeci değerlere gömülüp gitmesinin ve dolayısıyla kendi kendini tüketmesinin Allah inancının eksikliğinden ileri geldiğini söyler/gösterir. (Bkz. 7:175-176 ve ilgili 141. not.)
|